Bitkiler; ortamımızın havasını temizler, stresi azaltır, evimizde, ofisimizde, gittiğimiz herhangi bir mekânda bize doğadaymışız hissi verir, enerjimizi tazeler, huzur bulmamızı sağlar bu konuda herkes hemfikirdir.
Peki bitkilerimize eğer iç alanda bakıyorsak, onlara nasıl daha iyi davranabiliriz? Onların konuştuğu dili nasıl çözebiliriz? Bitki dilinden anlamaya başlamak için 1. kural onları olması gerektiği gibi sulamak! Yani en çok karıştırdığımız ve nasıl yapacağımızı bilemediğimiz konu...
Sulamanın kaliteli olması için çevresel faktörleri ve bitkinin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmanızın yeterli olacağını göreceksiniz. Şimdi öncelikle her bitkinin farklı bir sulama ihtiyacı vardır ve sadece bitkinizin türü değil, aynı zamanda bitkinizin saksısına, evdeki konumuna, mevsime bağlı olarak da su ihtiyacı değişebilmektedir. Fakat bitkininizin ve toprağının dilinden anlamaya başladığınız zaman, bu işin o kadar da zor olmadığını göreceksiniz. İşte bilmeniz gerekenler;
Bazı bitkiler su konusunda çok isteklidir, bazıları haftalarca suya ihtiyaç duymaz. Bu nedenle biraz araştırma yapmak ve her bir özel türün su ihtiyacının ne seviyede olduğunu bilmemiz gerekir.
Saksı ortamı (nem veya kuruluğa sebep olabilir), ışığa maruz kalma, sıcaklık ve nem.
Bitkinin size verdiği mesajlar: Toprak kuru ve yapraklar soluyorsa, bitki susamış olabilir. Ancak yaprakları solma, dökülme ve sararma çok fazla su verdiğiniz anlamına gelebilir. Bitkilerin çoğu ilkbahar ve yaz aylarında daha fazla su isterler ancak sonbahar ve kış aylarında uyku dönemlerinde oldukları için daha az su isteyecektir.
Uzun bir ağzı olan bir sulama kabı, toprağın etrafına suyu yönlendirmek için en iyi sulama aracıdır çünkü yapraklarııslatmaktan kaçınır. Islanan yaprakların mantarlara bitkilere yerleşmek için davetiye çıkartacağını unutmayın.
Saksı ortamı gerçekten kuruysa, suyu emmek daha uzun bir zaman alabiliyor. Bu yüzden su alttan şaşırtıcı derecede hızlı bir şekilde akarsa, muhtemelen tam içinden geçiyordur. Bu durumda, toprağın onu emmesini sağlamak için bitkiye uzun, yavaşşekilde su verilmedir. Kritik nokta bitkiyi tanımak ve onu anlamaya çalışmak. Bir kez onu dinlemeye başladığınızda onu anladığınızı fark edeceksiniz ve muhteşem büyümelerine şahit olmak size inanılmaz huzur verecek. Gelelim sulama önerilerimize …
Sulamayı basit tutmak en iyisidir. Parmağınızı toprağın üst tabakasına yerleştirin. Nemliyse, su vermeyin. Kuru ise, su ekleyin.
Mevsimler değiştikçe sulama ihtiyaçlarının da değişeceğini unutmayın. Klimanızı veya kaloriferinizi açtığınızda ortamın nem değişecektir. Bu durumda bitkinizin su isteği farklılaşacaktır.
Unutmamanız gereken en önemli konuda bitkileriniz saksısıdır. Her zaman sularken, tahliye deliklerinden su geldiğini görene kadar yapın. Bitkinin suyu emmesi için zaman tanıyın. Ardından damlama tepsisini boşaltın. Eğer kullandığınız saksının altında delikler varsa fazla su tahliye olacaktır ve bu sizin için verdiğiniz suyun toprağın her bölümüne homojen dağıldığına dair bir belirti olacaktır ancak saksınızın altı delik değilse fazla su saksının altında birikecek ve toprak üzeri kuruduğunda siz toprağının tamamını kuru zannederken aslında saksı altında biriken nemli toprağı maalesef fark edemeyeceksiniz. Burada yapılması gereken eğer altı delik olmayan bir saksıya sahipseniz bitkinizin çürümemesi için sulama sıklığını olabildiğince seyrek tutmalı eğer mümkünse bitkinizin toprağının nemli olup olmadığını ince, tahta bir çubukla kontrol etmeniz olacaktır.
Bu blog yazımızı da inceleyebilirsiniz: Bitkime Ne Zaman Gübre Vermeliyim?